Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
|
|
söz sanatları |
Yazar: MfSzr - - Forum: TÜRKÇE
- Yorum Yok
|
|
Söz Sanatları
[b]1.[/b] Abartma [b]2.[/b] Benzetme [b]3.[/b] Kişileştirme [b]4.[/b] Konuşturma [b]5.[/b] Karşıtlık
[b]Söz sanatları[/b] (edebi sanatlar), ifadeye zenginlik katmak, ifadenin etkisini artırmak ya da az sözle çok şey ifade etmek için kullanılır.
Söz sanatları [b]abartma, benzetme, kişileştirme, konuşturma ve karşıtlık[/b] olmak üzere beşe ayrılır:
[b]1. Abartma (Mübalağa)[/b]
Bir şeyin özelliklerini, bir olayı veya bir durumu olduğundan daha büyük veya daha küçük göstermeye [b]abartma[/b] denir.
Örnek(ler)
[b]»[/b] Bu videodaki kişi, futbol geçmişini ve futbol yeteneğini olduğundan daha büyük göstererek [b]abartma söz sanatı[/b]nı kullanmıştır.
[b]»[/b] Çantayı taşımaktan kolum koptu.
Bu cümlede kişi, kolunun fiziksel olarak koptuğunu değil, “çok yorulduğunu” abartma yaparak anlatmaktadır.
[b]»[/b] Bir ah çeksem dağı taşı eritir
Gözüm yaşı değirmeni yürütür
Bu hasretlik beni dahi çürütür
Bana sıla da bir, gurbet il de bir
Karacaoğlan bu dörtlükte memleketinden ayrı olmanın verdiği acıyı abartarak anlatmıştır. Çünkü gerçekte gözyaşı dağları eritmez, değirmeni yürütmez.
[b]2. Benzetme (Teşbih)[/b]
Anlatımı kuvvetlendirmek, sözün etkisini artırmak için aralarında değişik yönlerden ilgi bulunan iki şeyden zayıf olanın kuvvetli olana benzetilmesine [b]benzetme[/b] denir.
Tam bir benzetmede benzeyen, benzetilen, benzetme yönü ve benzetme edatı olmak üzere dört temel unsur vardır fakat bir cümlede benzetme yapılması için sadece benzeyen ve benzetilen olması da yeterlidir.
► [b]Benzeyen:[/b] Zayıf unsur.
► [b]Benzetilen:[/b] Kuvvetli unsur.
► [b]Benzetme yönü:[/b] İki unsur arasındaki benzetme sebebi.
► [b]Benzetme edatı:[/b] Benzetmede kullanılan “gibi, kadar” edatlarıdır.
Örnek(ler)
[b]»[/b] [b]Serkan[/b]
[b]keçi[/b]
[b]gibi[/b]
[b]inatçı[/b]
bir
çocuktur.
Benzeyen
Benzetilen
Benzetme
edatı
Benzetme
yönü
Yukarıdaki cümlede “Serkan”, “inatçılık” bakımından “keçi”ye benzetilmiştir. Burada “keçi”nin inatçılık özelliği herkes tarafından bilindiğinden, benzetme çok rahat anlaşılmakta, söz daha etkili olarak anlatılmaktadır.
[b]»[/b] Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım
İstiklâl Marşı’ndan alınan bu dizelerin ilkinde şair kendisini “sel”e benzetmiştir. İkinci dizede ise “dağları yırtarım” sözüyle abartma sanatına başvurmuştur.
[b]3. Kişileştirme (Teşhis)[/b]
İnsan dışındaki varlıklara insana özgü özelliklerin verilmesine [b]kişileştirme[/b] denir. Bu sanatta hayvanlara, bitkilere ve diğer varlıklara insana özgü özellikler verilerek ifade daha çekici hâle getirilir, duygular daha güzel anlatılır.
Örnek(ler)
[b]»[/b] Yukarıdaki videoda kalem, silgi, defter, çanta gibi cansız varlıklara çok çalışmak, formda olmak, hazırlıklar yapmak gibi insana özgü özellikler yüklenerek [b]kişileştirme[/b] söz sanatına yer verilmiştir.
[b]»[/b] Köyün çayı boş yere akmaktan sıkılıyor, bir bostanı sulayacağı günlerin gelmesini iple çekiyordu.
Bu cümlede “köyün çayı” kişileştirilmiştir. “sıkılmak”, “iple çekmek (sabırsızlıkla beklemek)” insana özgü niteliklerdir. İnsana özgü nitelikler “köyün çayı”na verilerek çay kişileştirilmiştir.
[b]»[/b] Toplanırken göklerde bulutlar yığın yığın
Hırçın bir fırtınayı düşünüyordu deniz.
Bu dizelerde “kişileştirilme” vardır. Burada “düşünüyordu” denerek “deniz” kişileştirilmiştir.
[b]4. Konuşturma (İntak)[/b]
İnsan dışındaki varlıkları konuşturma, onların ağzından söz söyleme sanatına [b]konuşturma[/b] (intak) denir.
Konuşturma, genellikle kişileştirme sanatı ile birlikte kullanılır. Kişileştirme ile insan özelliği kazandırılan varlıklar, konuşturulduğu zaman konuşturma sanatı yapılmış olur.
Örnek(ler)
[b]»[/b] Yukarıdaki videoda [b]konuşma söz sanatı[/b]ndan yararlanılarak ekmekler, karşılıklı atıştırılmış ve konuşturulmuştur.
[b]»[/b] Akşam rüzgârları der ki Ali’ye:
“Gözler ileriye, gönül geriye…”
Sanki köydekiler görünsün diye
Tepeler alçalır, dereler dolar!
Bu dörtlükte “rüzgârlar” önce kişileştirilmiş, daha sonra da konuşturulmuştur. Zaten şiirde konuşturma varsa, konuşturulan varlığın sözleri de vardır.
[b]»[/b] Google: Ben her şeyi bilirim.
Facebook: Ben herkesi tanırım.
İnternet: Ben olmasam ikiniz de işe yaramazsınız!
Elektrik: Tartışmayı fazla uzatmayın yoksa hepinizin işini bitiririm!
5. Karşıtlık (Tezat)
Birbirine karşıt olan durum, kavram ve fikirlerin bir arada kullanılmasına [b]karşıtlık (zıtlık)[/b] denir.
Örnek(ler)
[b]»[/b] [b]Gülen[/b] çehremi görüp
Sanmayın beni [b]bahtiyar[/b]dır.
Her kahkahanın içinde
Bir damla [b]gözyaşı[/b] vardır.
Yukarıdaki dörtlükte gülmek ve bahtiyar (mutlu) olmak ile ağlamayı ve hüznü çağrıştıran gözyaşı kelimeleri bir arada kullanılarak zıtlık (tezat) söz sanatına yer verilmiştir.
[b]»[/b] [b]Ağlanacak[/b] halimize [b]güleriz[/b] çoğu zaman.
[b]»[/b] Güneş her akşam [b]batıp[/b] her gün [b]doğuyorsa[/b]
Çiçekler [b]solup solup[/b] tekrar [b]açıyorsa[/b]
En derin yaralar kapanıyorsa
En büyük acılar unutuluyorsa
Neden korkulur hayatta söyleyin bana.
|
|
|
cümlede ANLAM |
Yazar: MfSzr - - Forum: TÜRKÇE
- Yorum Yok
|
|
Cümlede Anlam İlişkileri
[b]1.[/b] Eş Anlamlı Cümleler [b]2.[/b] Yakın Anlamlı Cümleler [b]3.[/b] Karşıt (Zıt) Anlamlı Cümleler [b]4.[/b] Neden (Sebep) - Sonuç İlişkili Cümleler [b]5.[/b] Amaç - Sonuç İlişkili Cümleler [b]6.[/b] Koşul - Sonuç İlişkili Cümleler [b]7.[/b] Açıklama İlişkili Cümleler [b]8.[/b] Karşılaştırma Cümleleri
Anlam ilişkisi bakımından cümleler; [b]eş anlamlı, yakın anlamlı, zıt anlamlı cümleler, neden-sonuç, amaç-sonuç, koşul-sonuç, açıklama ve karşılaştırma cümleleri[/b] olmak üzere sekiz başlıkta incelenir:
Cümlede Anlam İlişkileri Kavram Haritası
1. Eş Anlamlı Cümleler
Aynı konu ve düşüncenin, farklı sözcükler ve söz dizimiyle dile getirildiği cümlelerdir.
Örnek(ler)
[b]»[/b] Belirli bir hedefi olmayan insana kimse yardımcı olamaz.
[b]»[/b] Bir insan hangi limana yelken açtığını bilmiyorsa hiçbir rüzgar işine yaramaz.
[b]»[/b] Bu bardağın yarısı su ile dolu.
[b]»[/b] Bu bardağın yarısında su yok.
[b]»[/b] Yaşam, içinde siyah da bulunan bir gökkuşağıdır.
[b]»[/b] Yaşam, tüm güzelliklerinin yanında olumsuzlukları da barındırır.
2. Yakın Anlamlı Cümleler
Eş anlamlı cümlelerde, biri diğerinin yerini tutabilecek iki cümle söz konusu idi. Yakın anlamlı cümlelerde ise aynı özü, aynı ruhu taşıyan iki cümle vardır.
Örnek(ler)
[b]»[/b] Hayatını insanların mutluluğuna adamıştı.
[b]»[/b] İnsanları mutlu etmek için ömür boyu çalışmaktan zevk aldı.
Bu cümlelerin ikisinde de söz konusu kişinin ömür boyu insanların mutluluğu için çalıştığı ifade edilmektedir. Buraya kadar eş anlamlılık söz konusudur. Ancak ikinci cümlede “bu çalışmadan zevk almak” gibi bir ayrıntı vardır. Bu ayrıntı sebebiyle bu cümlelere yakın anlamlı cümle diyoruz.
[b]»[/b] Bazı sanatçılar yaşları ilerledikçe eserlerinde tekrara düşerler.
[b]»[/b] Olgunluk döneminde sanatçıların bir kısmı özgünlüklerini kaybedebilir.
3. Karşıt (Zıt) Anlamlı Cümleler
Anlamca birbirine zıt olan, birbiriyle çelişen cümlelerdir. Bu tür cümlelerde konu genellikle aynıdır; fakat konuya bakış açısı farklıdır.
Örnek(ler)
[b]»[/b] Sanayileşme, çevreye zarar vermektedir.
[b]»[/b] Gelişmek isteyen toplumlar, sanayiye önem vermelidir.
Bu cümlelerde konu sanayileşmedir. İlk cümlede sanayileşmenin kötü yönü, diğerinde ise iyi yönü anlatılmaktadır.
[b]»[/b] Sanatçı, hayatı kendi yorumuyla vermelidir.
[b]»[/b] Sanatçı, hayatı anlatırken ayna görevi üstlenmelidir.
4. Neden (Sebep) – Sonuç İlişkili Cümleler
Bir eylemin hangi gerekçeyle veya hangi sebeple yapıldığını bildiren cümlelerdir. Bu cümlelerin yüklemine [b]“niçin?” , “neden?”[/b] soruları sorulduğunda bu sorular cevapsız kalmaz. Neden-sonuç cümleleri iki bölümden oluşur: Birinci bölüm neden (sebep), ikinci bölüm ise sonuç bildirir. Genellikle “için, -den, -diğinden, ile” gibi ekler ve edatlar kullanılır.
Örnek(ler)
[b]»[/b] [b]Hasta olduğum için [/b]okula gelemedim.
Yukarıdaki cümlede koyu renkle yazılmış bölüm, eylemin yapılış nedenini belirtmektedir.
[b]»[/b] [b]Okulların açılmasıyla[/b] masraflar arttı.
[b]»[/b] [b]Seni uyandırmayalım diye[/b] radyoyu açmadık.
[b]»[/b] [b]Yağmur yağınca[/b] maç iptal oldu.
[b]»[/b] [b]Malzeme yetersizliğinden[/b] inşaat yarım kaldı.
[b] > [/b]Neden-sonuç ilişkisi bağımsız iki cümle ile de ifade edilebilir.
Örnek(ler)
[b]»[/b] Çiçekleri gece sula; daha çabuk büyür.
[b]»[/b] Bir daha böyle konuşma; beni üzüyorsun.
Bu örneklerde birinci cümlede ifade edilen eylem, ikinci cümlede ifade edilen eylemin nedeni durumundadır. Buna [b]“gerekçe”[/b] de denmektedir. Bu tür ifadelerde sebep cümlesi ile sonuç cümlesinin yerleri değiştirilebilir.
5. Amaç-Sonuç İlişkili Cümleler
Eylemin hangi amaca bağlı olarak gerçekleştiğinin belirtildiği cümlelerdir. Bu tür cümlelerde de “için, diye, üzere” gibi edatlardan yararlanılır. Amaç – sonuç cümleleri, eyleme sorulan [b]“hangi amaçla?”[/b] sorusuna cevap verir.
Örnek(ler)
[b]»[/b] [b]Sınavı kazanmak için[/b] çok çalışmış.
Yukarıdaki cümlede koyu renkle yazılmış bölüm, eylemin yapılış amacını belirtmektedir.
[b]»[/b] [b]Bildiklerini anlatmak üzere[/b] karakola başvurdu.
[b]»[/b] [b]Kilo vereyim diye[/b] spor yapıyor.
[b]»[/b] Yazar, [b]eleştirmene şirin görünmek maksadıyla[/b] iki yüzlü davranıyor.
[b]»[/b] Ona sık sık öğüt verirdi; [b]iyi bir insan olsun diye[/b].
Amaç-Sonuç Cümleleri ile Neden-Sonuç Cümleleri Arasındaki Fark
Amaç-sonuç cümleleri, neden-sonuç cümleleri birbirine çok benzemekte bu yüzden sık sık karıştırılmaktadır. Amaç-sonuç cümleleri ile neden-sonuç cümlelerini ayırt etmek için şu yolu izlemeliyiz:
Amaç-sonuç ile neden-sonuç cümlelerinin karıştırılmasının en büyük sebebi amaç-sonuç cümlelerinin, neden-sonuç cümlelerini bulmak için kullandığımız “neden?” sorusuna da cevap verebilmeleridir. Bu yüzden amaç-sonuç cümlelerinin sorulduğu sorularda önce mutlaka “hangi amaçla?” sorusu sorulmalıdır. Eğer önce “neden?” sorusunu sorarsak neden-sonuç cümlesini amaç-sonuç sanarak yanılırız.
Örnek Soru
[b]Aşağıdaki cümlelerin hangisinde amaç-sonuç ilişkisi vardır?
[/b]
A) Dün akşam eve geldim
B) Çok çalıştığım için iyi not aldım.
C) Yaşlandığı için kulakları iyi duymuyor.
D) İlaç almak için eczaneye gitti.
Çözüm
6. Koşul (Şart) – Sonuç İlişkili Cümleler
Bir olayın veya durumun gerçekleşmesinin, başka bir olayın veya duruma bağlı olduğunu belirten cümlelerdir. Bu tür cümlelerde birinci bölüm (yan yargı) koşul, ikinci bölüm ise o koşula bağlı olarak ortaya çıkan sonuçtur (temel yargı). Türkçede koşul anlamı asıl olarak “-se” şart ekiyle sağlanır. “ise”, “-ince”, “-dikçe”, “mi”, “ama”, “üzere”, “yeter ki” ile de koşul anlamı sağlanabilir.
Örnek(ler)
[b]»[/b] [b]Ödevini yaparsan [/b] oyun oynayabilirsin.
Bu cümlede koyu renkle yazılmış bölüm, eylemin yapılabilmesinin bağlı olduğu koşulu belirtmektedir.
[b]»[/b] Temiz bir dünya istiyorsan [b]yerlere çöp atma[/b].
[b]»[/b] Müzik dinleyebilirsin ama [b]sesini fazla açmayacaksın[/b].
[b]»[/b] [b]Bizim buralara yağmur yağdıkça[/b] her yer toprak kokardı.
[b]»[/b] [b]Akşama geri vermek üzere[/b] bu kitabı alabilirsin.
[b]»[/b] [b]Akşam baban gelsin[/b], alışverişe çıkarız.
[b]»[/b] İstediğin her şeyi alırım, [b]yeter ki sınıfını geç[/b].
[b] UYARI [/b]Cümleye istek, dilek anlamı katan –se, -sa ile koşul anlamı veren –se, -sa ekini karıştırmamak gerekir. İstek cümleleri de –se, -sa eki almasına rağmen, koşul anlamı taşımaz.
Örnek(ler)
[b]»[/b] Otobüsle gelmese de trenle gelse.
7. Açıklama İlişkili Cümleler
Neden- sonuç ilişkisinin tersidir; önce sonucun, sonra nedenin belirtildiği cümlelerdir. Bu tür cümleler genellikle “çünkü, demek ki, öyleyse, anlaşılıyor ki” bağlaçlarıyla oluşturulur.
Örnek(ler)
[b]»[/b] İzmir’i seviyorum çünkü en güzel yıllarım orada geçti.
Bu cümlede koyu renkle yazılmış bölümde, kendinden önce belirtilen yargının nedeni açıklanmıştır.
[b]»[/b] Bir kez bile arayıp sormadı, [b]demek ki bizi pek sevmemiş[/b].
[b]»[/b] Yüzünden düşen bin parça, [b]anlaşılan üzgünsün[/b].
8. Karşılaştırma Cümleleri
Birden fazla varlık, kavram ya da durumun karşılaştırıldığı cümlelerdir. Karşılaştırmada benzerlik, farklılık, üstünlük gibi değişik durumlar ifade edilir. Karşılaştırma ilgisi “gibi, kadar, en, daha, çok, göre, fazla” gibi sözcüklerle kurulur.
Örnek(ler)
[b]»[/b] Kışın Sivas, İstanbul’dan daha soğuktur.
[b]»[/b] Televizyon da sinema kadar etkilidir.
[b]»[/b] Köyün en güzel çileği bahçemizde yetişir.
[b]»[/b] Yeni şiirler eski şiirlere göre daha anlaşılır bir dille yazılıyor.
[b]»[/b] Selim, gezmeyi çok sever, Elif ise kitap okumayı.
|
|
|
NİCK |
Yazar: MfSzr - - Forum: HABERLER
- Yorum Yok
|
|
AKSİ TAKDİRDE ADINI DEĞİŞTİRMEK YOK MESELA MASSAKA YOK ORJİNAL AD OLCAK
|
|
|
Yapım aşaması |
Yazar: MfSzr - - Forum: DUYURULAR
- Yorumlar (1)
|
|
Merhabalar sitemizi murat hocayla birlikte yapılandırma yapiyoruz yaptığımızda siteyi geçerli bi süre kapatacaz ama sitemiz yapilandirmadan sonra sitemiz çok güzel olcak
|
|
|
|